
(1821-1922) Türk devlet adamı ve generali. İstanbul’da doğmuştur. Soğukçeşme Askeri Rüştiyesinde öğrenim görmüş, Harp Okulunu 1899′. da piyade teğmeni olarak bitirdikten sonra, 1903’te kurmay yüzbaşı olarak Harp Akademisinden çıkmış, Makedonya’da bulunan Islahat Komisyonunun isteğiyle Selanik’teki III. Ordunun emrine girmiştir. 1906 da binbaşı olmuş, Meşrutiyette Saraya isyan ederek dağa çıkanlar arasında yer almış, ittihat ve Terakki Cemi. yeti kurucularına katılmış, bu topluluk arasında tutunup, kendini sevdirmiştir. Talât Paşa ile dostluğu ve Selânik Merkez Komutanı Albay Nazmi Beyin öldürülmesi olayına adının karışması, hattâ bu olay yüzünden suçlanması aynı tarihlere rastlar. II. Mesrutiyetin ilânını olumlu yönde etkilemiş, sonra da Makedonya Genel Müfettişliği ve Berlin Ataşemiliterliği gibi görevlerde bulunmuştur. Yine bu sıralar, Türkçü, milliyetçi fikirlerle beslendiği bir devredir.

31 Mart Olayında Hareket Ordusuna katılmış, işkodra Mutasarrıfı ve Cephe Komutanı olarak İtalyan saldırısına başarıyla karşı koymuş, 1912’de yarbay olmuştur. 23 Ocak 1913’te İttihat ve Terakki tarafından düzenlenen Babiali baskınına katılmış, Sadrazam Kâmil Paşanın istifasını sağlamıştır. Böylece İttihat ve Terakkinin iktidani ele geçirmesinden sonra, Edirne’nin kurtarılmasında önemli bir rol oynamış, bu başarısı sebebiyle ilkin albaylığa, ardından da tuğgeneralliğe yükselmiş, 1914’te de Sait Halim Paşa hükümetinde Harbiye Nazırlığına getirilmiş, Şehzade Süleyman Efendinin kızı Naciye Sultanla evlenerek damat olmuştur. Almanla evlenerek damat olmuştur. Almanya’nın yanında 1. Dünya Savaşına katılma kararının destekleyicilerinden olan Enver Paşa’nın büyük Türklük ülküsüne bağlanmış, bunun için de çareyi Almanya gibi güçlü bir devlete yaslanmakta bulmuş bir kişinin, iyi niyetli çabaları olarak anlamak doğru olur. Ne var ki, savaşın ters yönde gelişen kötü sonuçları, umutlarını yıkmış ve vaktinde alamadığı tedbirler, önlenmesi imkânsız başarısızlıklara yol açmıştı.

Edirne sınırında yapılan değişikliğin kabul, askeri gücün sorumsuzca yurt dışına yayılması, Alman generallerine verilen gereksiz geniş yetkiler, bu yanlış tutumun en belirli örnekleridir. Sarıkamış Taarruzuysa, asker ve idareci kişiliğinin en büyük başarısızlıkların dan sayılır. Enver Paşa, Harbiye Nazırlığı rütbesiyle Başkomutan Vekilliğine getirilmiş, 1915 Eylül’ünde ferik 1917 Kasımlında birinci ferik, daha sonra da Başkomutan Kurmay Başkanı olmuştur.
I. Dünya Savaşının Osmanlı İmparatorluğunun yenilgisi ile sonuçlanması üzerine Ittihat ve Terakki partili arkadaşlarıyla birlikte önce Odessa’ya, oradan da Berlin’e kaçmış, daha sonra Rusya ya geçmiştir. Anadolu’da başlayan Milli Mücadele hareketlerine katılmak isteği Mustafa Kemal tarafından kabul edilmemiştir. 1920 Eylül’ünde Bakü’de Doğu Milletleri toplantısına katılmış ve Batum’da Türkiye Şuraları Partisini kurarak Türkistan’ı kurtarma hareketine girişmiştir. Fakat düşmanın çok yönlü saldırısı önünde yenilgiye uğramış, 30.000’i aşkın dağınık kuyvetleri Ruslar tarafından perişan edildikten sonra kendisi de 4 Ağustos 1922’de Tacikistan’da, Belcivan yakınlarında bir çarpışmada öldürülmüş ve Çeğen köyüne gömülmüştür.
