
Geçen haftalarda Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile sanayiciler arasında başlayan müzakere derinleşiyor. Münakaşada Kavcıoğlu’nun sanayicilere, özellikle İSO azalarına, döviz üzerinden stokçuluk suçlaması yapması, imalde finansmana erişmeye çalışan kesimde soru işaretlerine yol açmıştı. Merkez Bankası Başkanı, ucuz krediye erişemediğini hatta krediye erişemediğini belirten sanayi odası azalarına müteveccih paradokslu ifadeler kullanmış ve tepkilerin artmasıyla birkaç gün sonra TOBB’ta katıldığı buluşma hem basına kapalı hakikatleşmiş hem de yanlış anlaşıldığını belirmişti. Bu müzakerelerde Kavcıoğlu’nun eski yazarlarında olduğu Yeni Şafak gazetesi de teklif ifadelerinin sıklıkla yer aldığı ‘döviz stokçuları’ ana temalı, ‘Türkiye ekonomi modelinin temelini oluşturan’ ihracatçılara müteveccih haberler yapmıştı. Bugün bunlara bir yenisi daha ilave edildi.
İçindekiler
- 1 Manşette çıkılan "döviz" haberinin başlığı dövizi olanlara müteveccih kredi sınırlamasına gidilmesi teklifsi ile tüm ekonominin temelini buna başlamak olduğu görüldü
- 2 Haberin içeriğinde bir köşe yazısı biçiminde teklifler yer aldı. Dikkat toplayan ifadeleriyse sizler için derledik ve inceledik. İlk teklif ile başlayalım: Kredi vermeyin!
- 3 "İhracat ve yabancı yatırımcının yurda getirdiği döviz YÜKSEK ölçüdeki döviz" için biz buraya Merkez Bankası sayfasından basitlikle erişilebilecek olan ödemeler dengesi analitik sunumunu vazgeçelim ki basitlikle anlaşılabileceğini düşünüyoruz ama kavramayanlar için de şöyle bir açıklama yapalım
- 4 En dikkat çekici ifade ise paragrafın son cümlesi oluyor: "Elinde dövizi olanlara “dur” denilmedikçe; enflasyon çoğalır, faiz ve dolar gerilemez." Yeniden Merkez Bankası yanıt versin o halde
- 5 Haberde Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulunun 24 Haziran 2022 tarihli "döviz pozisyonlarına TL kredi sınırlaması" kararına atıfla "Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulu’nın bu kararı stokçuları gözetiyor." denilmesi dikkat toplarken devamında da teklifte bulunuldu
- 6 Ancak Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kuruluna müteveccih bu kadarla kalmıyor: "24 Haziran tarihli tertip etmedeki kredi kullandırma koşulu ve oranlarının özel banka ve döviz stokçularının istediği biçimde ayarlandığı belirtiliyor" deniliyor. Ancak "belirtenler" kimler öğrenilmiyor ve belirtmeye de devam ediyorlar
- 7 "Ülke tasarrufu olarak bankalarda bir araya gelen para; döviz alıp stok yapan şirketlere değil daha fazla yatırım ve istihdam yapan şirketlere verilsin" diye devam ediliyor
- 8 TÜİK’in dış ticaret bilgilerine bakıldığında çiğ madde alımının tüm ithalat içinde 2022 Haziran’da yüzde 81,5, Ocak-Haziran’da yüzde 82,1 oranında olduğu görülüyor.
- 9 Tüketim mülkleri içinde yer alan kalemler de şu biçimde:
- 10 Dikkat toplayan bir ifade daha!
- 11 22 Kasım 2021’e dönelim: Kurda sıçramaların yaşandığı sıcak bir gündemde Kabine buluşması sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini anımsayalım
- 12 Sosyal medyada da tepki sürükleyen haber sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin de KKM ile alakalı sosyal medya paylaşımları dikkat çekti
- 13 Son günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun KKM açıklamaların karşılık veren Bakan Nebati, bugün de yine KKM’ye müteveccih Twitter hesabından paylaşımlarda bulundu
Manşette çıkılan "döviz" haberinin başlığı dövizi olanlara müteveccih kredi sınırlamasına gidilmesi teklifsi ile tüm ekonominin temelini buna başlamak olduğu görüldü

pbs.twimg.com
Haberin içeriğinde bir köşe yazısı biçiminde teklifler yer aldı. Dikkat toplayan ifadeleriyse sizler için derledik ve inceledik. İlk teklif ile başlayalım: Kredi vermeyin!

Turizm, ihracat ve yabancı yatırımcının yurda getirdiği yüksek ölçüdeki dövize karşın, stokçular suratından para piyasaları sağlıklı bir balansa oturtulmuyor. Piyasanın rayına oturtulması için döviz stokçularına “dur” denilmesi gerekli. Bu da ancak bankada dövizi olanlara kredi verilmemesiyle sağlanır. Elinde dövizi olanlara “dur” denilmedikçe; enflasyon çoğalır, faiz ve dolar gerilemez.
"İhracat ve yabancı yatırımcının yurda getirdiği döviz YÜKSEK ölçüdeki döviz" için biz buraya Merkez Bankası sayfasından basitlikle erişilebilecek olan ödemeler dengesi analitik sunumunu vazgeçelim ki basitlikle anlaşılabileceğini düşünüyoruz ama kavramayanlar için de şöyle bir açıklama yapalım

İhracat: Türkiye’nin ihracatı yükselişte ama ihracat edip dışarıdan hiçbir şey almamazlık etmediğimiz için ithalat ile arasında -40 milyar 962 milyonluk bir fark var.
Yabancı yatırımcı için de yeniden aynı tabloda bulunan ‘finans hesabı’ için yeniden Merkez Bankası’nın sitesinde bulunan terimler sözlüğündeki tanımını buraya vazgeçelim ki hesabın ekside olduğuna da dikkat çekelim:
Merkez bankası, genel hükümet, bankalar ve değişik sektörler tarafından reelleştirilen kısa ve uzun vadeli uluslararası sermaye akımlarının kaydolunduğu bir hesap olup, temel olarak, bir ülkenin dış finansal varlıkları kazançları ve mükellefliklerindeki giderleri metamorfozlar ile bu başkalaşımların karşılıklı kayıtlarını kapsamaktadır.
En dikkat çekici ifade ise paragrafın son cümlesi oluyor: "Elinde dövizi olanlara “dur” denilmedikçe; enflasyon çoğalır, faiz ve dolar gerilemez." Yeniden Merkez Bankası yanıt versin o halde

Serbest Dalgalı Kur Rejimi Free-Floating Exchange Rate Regime
Kurun piyasadaki talep ve arz şartlarına göre tanımlandığı sistemi ifade eder. Merkez bankaları piyasaya hiç müdahale etmez veya çok seyrek sadece olağandışı şartlarda müdahale eder.
Haberde Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulunun 24 Haziran 2022 tarihli "döviz pozisyonlarına TL kredi sınırlaması" kararına atıfla "Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulu’nın bu kararı stokçuları gözetiyor." denilmesi dikkat toplarken devamında da teklifte bulunuldu

Döviz olana kredi verilmemeli, bir işletmenin kredi arzı araştırılırken, gruba ait değişik firmaların ve ortakların da döviz varlığına bakılmalı. Kredi alamayan döviz stokçularının, ancak bu usulle ellerindeki dövizleri bozdurmak zorunda kalacağı ifade ediliyor.
Ancak Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kuruluna müteveccih bu kadarla kalmıyor: "24 Haziran tarihli tertip etmedeki kredi kullandırma koşulu ve oranlarının özel banka ve döviz stokçularının istediği biçimde ayarlandığı belirtiliyor" deniliyor. Ancak "belirtenler" kimler öğrenilmiyor ve belirtmeye de devam ediyorlar

Döviz stokçularının Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulu düzenlemesine arkadan dolanmaması için bankaların “grup riski” veya “aile riski” gibi kaideleri işletmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı holding veya gruba ait olan işletme ve ortaklardan birinin kredi arzı değerlendirirken, grupta bulunan değişik işletme ve ortakların bankada dövizinin olup olmamasının da sorgulanması ve bu bilginin kredi değerlendirmesinde dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.
"Ülke tasarrufu olarak bankalarda bir araya gelen para; döviz alıp stok yapan şirketlere değil daha fazla yatırım ve istihdam yapan şirketlere verilsin" diye devam ediliyor

Bu ifadenin altında ithalatta ‘araba, telefon, televizyon, bilgisayar ve beyaz eşya’ya dikkat çekilirken, TÜSİAD azalarına özel alaka da görülüyor. Sonrasındaysa acayip bir yere değiniliyor: ‘Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı kalemler araştırıldığında ilk beşte, harcayıcı elektroniği ve taşıtın olması dikkat topluyor.’ denilirken, ‘177 milyar dolarlık ithalatın 13,3 milyar dolarının dayanıklı tüketim mülklerinden’ oluştuğu da belirtiliyor.
TÜİK’in dış ticaret bilgilerine bakıldığında çiğ madde alımının tüm ithalat içinde 2022 Haziran’da yüzde 81,5, Ocak-Haziran’da yüzde 82,1 oranında olduğu görülüyor.

data.tuik.gov.tr
Yeniden TÜİK bilgilerinde yer alan bilgilere göre, ithalatta ‘geniş ekonomik grupların sınıflandırmasına’ bakıldığında 177 milyar dolarlık ithalatta, Yatırım sermaye mülkleri 18,3 milyar dolar, hammadde ara mülkler 145,6 milyar ve tüketim mülkleri 13,3 milyar olarak görünüyor.
Tüketim mülkleri içinde yer alan kalemler de şu biçimde:

Binek otomobiller
Dayanıklı tüketim mülkleri
Yarı dayanıklı tüketim mülkleri
Dayanıksız tüketim mülkleri
Esası besin ve meşrubat olan işlenmemiş tüketim mülkleri
Esası besin ve meşrubat olan işlenmiş tüketim mülkleri
Motor benzini ve değişik hafif yağlar
Sanayii ile alakalı olmayan taşıma vasıta ve gereçleri
Dikkat toplayan bir ifade daha!

Bankalar topladıkları paranın yüzde 85’ini kredi olarak kullandırdı. Bu paranın yerli yapım ve istihdam çoğalışı koşuluyla firmalara kullandırması gerekli. İthal edilen mahsullerin muadilini Türkiye’de üretecek şirketlere kredi desteği verilmesiyle yerli imalin artırılacağı belirtiliyor.Haberin devamında da KKM’deki çoğalışa ‘dolarizasyon’ anılmadan TL mevduat hesabında denilirken, banka firmaların geçen hafta yaptıkları döviz alımlarından da bahsediliyor.
Kaynak: Döviz stokçularına kredi verilmezse Faiz dolar ve enflasyon düşer haberi
22 Kasım 2021’e dönelim: Kurda sıçramaların yaşandığı sıcak bir gündemde Kabine buluşması sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini anımsayalım

Kurdaki yükselişe bağlı maliyet çoğalışı yatırım, yapım ve istihdamı doğrudan etkilemez. Kurdaki rekabet eforu yatırım, yapım ve istihdamda çoğalışa yol açar.
Sosyal medyada da tepki sürükleyen haber sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin de KKM ile alakalı sosyal medya paylaşımları dikkat çekti





Son günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun KKM açıklamaların karşılık veren Bakan Nebati, bugün de yine KKM’ye müteveccih Twitter hesabından paylaşımlarda bulundu

twitter.com

twitter.com

twitter.com
Ve yorumu size vazgeçiyoruz