#SesimOLNedir?Tarih

Havacılık Nedir ? Havacılık Tarihi

 Hava ulaştırmasıyla ilgili çeşitli faaliyetlerin tümüne verilen ad. Insanin uçması meselesi eski çağlardan beri hem bilginleri ilgilendirmiş, hem de sanatçılara ilham vermiştir. Yunan mitolojisine göre, uçup da güneş te kanatları yandıktan sonra Sisam Adası açıklarına düşen Ikaros’un efsanesi dışında, insanın kuşları taklit etme isteğiyle ilgili olarak bilinen en eski çalışma, M.Ö. V-IV. yüzyılda Taranto (Güney İtalya)’da yaşamış matematikçi ve filozof Arkhutas’ın “güvercin” adını verdiği ve uçurtmaya benzer kanatlı aracıyla yapmış olduğu kısa uçuşlardır.

Ortaçağ, büyücülerin ve akıldışı çalışmaları olan kimselerin, fizik yasalarına ve pozitif ilmin kurallarına bakmadan ortaya attıkları uçma masallarıyla avunmuştur. Bu dönemde Sadece Leonardo da Vinci’nin (14521519) ilmi sayılabilecek bazı çalışmaları olmuştur.

Rönesanstan sonra birçok bilim adamı uçma meselesiyle ilgilenmiştir. Bunlar arasında Isaac Newton (16421724) ve Francis Bacon (1560-1626) da vardır. Fakat incelemeler ilerledikçe ve başarısızlıkla sonuçlanan birçok deney görüldükçe insanın yapma bir araç olmaksızın, yalnızca kendi kas gücüyle havada duramayacağı anlaşılmıştır. Daha 1680 yılında İtalyan Giovanni Alfonso Borelli “De motu animalium” (Hayvanların Hareketi Konusunda) adlı kitabında bu sonuca varmıştır. Bir insanla kendisiyle aynı hacimde bir kuş veya uçan bir böcek karşılaştırılınca insanın daha ağır olduğu görülmüştür. Bunun sebebi hem bu hayvanların hafif maddelerden (içi boş kemik, tüy ve zar vb) meydana gelmeleri, hem de ağırlıklarına oranla insandan çok daha fazla yiyip daha çabuk sindirerek, daha büyük bir enerjiye sahip olmalarıdır.

XVII. yüzyılın ikinci yarısında matematikçi Francesco Lana “Prodromo ovvero saggio di alcune invenzioni nuove” (Çağ Başlangıcı ya da Birtakım Yeni Buluşlar Konusunda De. neme, 1670) adlı kitabında büyük, içi boş, küre biçimli, içinden hava geçecek araçlar yardımıyla insanın atmosferde yükselebileceğini ileri sürmüştür. Ancak, dış basınca dayanabilecek kalınlıkta yapılınca, bu kürelerin kendi meydana getirdikleri itmenin gücünden daha yüksek bir glice aşağı çekilecek kadar ağır olacakları hesap lanmış ve bu fikrin de gerçekleşemeyeceği anlaşılmıştır. Bununla beraber Lana’nın görüşü, yüzücülerde ve yüzen cisimlerde uygulanmasını gör düğü Arkhimedes (Arşimed) prensibinin havada da geçerli olduğunu göstermek istemesi bakımından doğrudur. Gerçekten de, bir cisim kendi hacmine eşit hacimdeki havadan hafifse, hava tarafından yukarı kaldırılır. Mongolfier kardeşler tarafından yapılan bir balonla 5 Haziran 1783’te ilk defa insanoğlunun uçması bu prensibe göre sağlanmıştır. Kuşları taklit ederek, kanatlarla uçmayı ilk deneyen XVII. yüzyılda, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçmayı başaran Hezarfen Ahmet Çelebi olmuştur. Daha sonra bilginler, çok büyük uçurtmaya benzer araçlar yapmayı, bunlarla rüzgarın gücünden yararlanarak havalanmayı düşünmüşlerdir. İlk önce elle tutulur birtakım başarılar elde eden, Alman Otto Lilienthal olmuştur. Güçlü bir yapı göstermeyen, deve kuş kanatlarına benzeyen aracıyla, 1891’de bir yardan aşağı kendini bırakan Lilienthal 2000’den fazla uçuş gerçekleştirmeyi başarmış, ancak 1896 yılında yine kendi yaptığı iki çift bez kanatlı aracının düşmesi sonucunda ölmüştür.

Lilienthal’den sonra gerek Avrupa’da gerek Amerika’da birçok genç kendi yaptıkları kanatlarla uçma denemelerine girişmişlerdir. Sonunda bunlardan ikisi, Daytonlu (ABD) bisikletçi iki kardeş, Orville ve Wilbur Wright, Kuzey Carolina ilinde bisiklet yapımıyla, edindikleri teknik bilgiyi kullanarak, hafif, fakat iki pervaneyi harekete geçiren bir motorun ağırlık ve titreşimlerine dayanabilecek büyük planörler yapmayı başarmışlardır. Flyer adını verdikleri bu araçla Orville, 17 Aralık 1903’te 40 m.’lik bir yolu 12 saniyede uçarak aşmıştır. Böylece bir motorla işleyen uçuş sırasında kontrol edilebilen havadan daha ağır olan bir araç ilk defa olarak yerden havalanmayı basarmıştır. Wright kardeşlerin bu başarısından önce, 1897’de Fransız Clement Ader’in (Avion) adlı aracıyla yaptığı uçuş gibi birtakım denemelere girişilmişse de, bunların başarısı hep tartışma konusu olmuştur.

Longren in his first plane.

Birkaç yıl sonra Wright kardeşler bir süre için Fransa’ya yerleşmişler, pilot ve uçak yapımcısı yetiştirmişlerdir. 12 Eylül 1906’da Danimarkalı J.C.H. Ellehammer’in 42 m.’lik bir yolu yerden birkaç desimetre yüksekte aldığı söylenmişse de, Avrupa’da ilk uçuş olarak resmen kabul edilen, Brezilya asıllı bir Fransız olan Albert Santos-Dumont’nun “14 bis” adlı uçakla 23 Ekim 1906’da Paris’te gerçekleştirdiği 60 m.’lik uçuştur.

Fransız heykeltıraşı Leon Delagrange 8 Temmuz 1908’de yanında ilk kadın havacı Bayan Peltier olduğu halde Milano’da İtalya’nın ilk uçuşunu yapmıştır. Ertesi yıl Wilbur Wright, Roma’ya giderek ilk İtalyan pilotlarını çalıştırmaya başlamıştır..

25 Haziran 1909’da Fransız havacısı Louis Bleriot, kendi yaptığı tek kanatlı bir uçakla ilk defa Manş Denizini aşmıştır. Nazari alandaki genel gelişmeler, uygulamaları da aynı oranda ilerletmiş ve uçak kısa zamanda belirli biçimini almıştır. 1911’de Jules Verdines, saatte 167 km. hıza ulaşmış, ayni yıl Roland Garros, Blériot yapısı bir uçakla 3910 m. yüksekliğe çıkabilmiştir. Uçağın savaş silahı olarak kullanılmasına Trablusgarp savaşında İtalyanlar tarafından başlanmıştır. 1914-1918 Dünya Savaşında hava gücü, bazı ordularda, süvari ve topçu güçlerinin görevlerinin bir kısmını yüklenmiştir. Yüksekten resim çekme düşman hatlarını ve bazı cephe gerisi kesimleri bombalama görevleri uçaklara verilmiştir. Avcı uçaklarının hizmete konmasıyla kısa zamanda saldırı ve savunma güçleri arasında bir denge kurulmuştur.

1. Dünya Savaşından sonra havacılık bir spor olarak büyük gelişmeler göstermiştir. Savaşta tehlikeye atılmaya alışan birçok genç, bu dönemde uçakla yeni serüvenlere atılmışlardır. 1919 yılında Alcock ve Brown adlı iki İngiliz, çift kanatlı iki motorlu bir uçakla Kanada’nın Terreneuve bölgesinden kalkarak, Atlas Okyanusunu aşmışlar ve Irlanda’ya inmişlerdir. Ilk defa New York’tan Paris’e molasız uçuş ise, 21 Mayıs 1927’de Spirit of Saint Louis adli tek kanatlı ve tek motorlu bir uçakla Ameri Charles Lindbergh tarafından gere lestirilmistir. Uçak yapımında tah ve bezin yerini gitgide maden almış

Aynı yıllarda Alman havacısı Zepelin tarafından yapılan ve “zeplin’ adı verilen güdümlü balonda büyük gelişmeler görülmüş, 1928-1939 yılla. ni arasında Graf Zeppelin ve Hinden. burg adlı bu tip iki hava gemisi, Atlas okyanusu üzerinde toplam olarak 15 binden fazla yolcu ve 120 bin kilodan fazla yük taşımışlardır ikinciDünya Savaşı arasında deniz uçakları yapımında da ilerlemeler ol. muştur. II. Dünya Savaşı boyunca uçaklara çok ileri teknik bilgiler uygulanabilmiştir. İngilizlerin Spitfire ve Hurricane, Almanların Messerschmidt 107, Amerikalıların Lightning ve Mustang tipi uçakları bu dönemin önemli örnekleridir. Savaşta kullanılan bütün avcı uçakları saatte en az 700 km. hıza varmışlardır, Mustan gibi savaşın ikinci yarısında çıkan tipler ise saatte 800 km. hızı aşmışlardır. Fakat o yıllarda bu hıza çok uzun süre dayanabilecek pervane yapılamamıştır. Bunun için pervanesiz, tepkili motorlarla işleyen uçaklar yapılmasına çalışılmıştır.

Teknik ilerlemeler yalnız avcı tipinde değil, ağır uçaklarda da görülmüştür. Amerikalıların ileri bir tekniğe göre yaptıkları “uçan kaleleri ve “liberator” (kurtarıcıları savaştan sonra sivil havacılık seferlerinde kullanılan tiplerin öncüsü olmuştur. Askeri uçakların bazı görevlerini balistik füzelerin yüklenmesiyle sivil uçak sayısı artmaktadır.Fazla hıza dayanıklı avcı uçakları meydana getirebilmek için girişilen tepkili motor çalışmaları, savaş boyunca sürdürülmüştür. Dört yüzyıl önce Newton’un koyduğu prensibe dayanarak gerçekleştirilen bu tepkili uçaklar, yani jet uçakları ya da ilmi adıyla türboreaktörlü uçakların ilki, 1914 yılında İngiliz uçak yapımcısı Franck Whittle tarafından meydana getirilmiştir. Bunu başka çalışmalar takip etmiştir. Savaş bittiğinde Ingiliz, Amerika, Rus ve İtalyanların elinde tepkili uçaklar olduğu görülmüştür. 1950-1954 yılları arasında Kore Savaşında tepkili avcı uçakları kullanılmış, Amerikalıların “Sabre” tipi avların “Mig 15 ‘leriyle çarcilari Rusların “M pismışlardır. Birkaç yıl sonra İngilizle unt” adını verdikleri perpra İngilizler “Visco rdikleri pervanell, inz jetlerden az, faka tipi sivil sefeten az, fakat daha ekonomik bir ivil seferlere koymuşlardır. Cokbu uçaklar troposfe. e yani 12 km.’yi aşan biralmaktadır. 1955 erlerinde büyük kaza.vüksekte giden bu uçakların üzerinde, yani 12 km.’yi vükseklikte yol almaktadır. 10 1956 yıllarında tepkili uçak kul lan bazı hava seferlerinde büvi

görülmüştür. Ozellikle o yıllarda düzenli sefere çıkarılan tek jet uca tipi “Comet’lerin Ingiliz) bir kise bu kazalarda parçalanmıştır. Bir süre seferden kaldırılan Cometin üzerinde iki yıl daha çalışıldıktan sonra “Co. met IV.” adıyle tekrar işletilmesine başlanmıştır. Bu arada 1957 yılında Sovyetler “Tu 104” adını verdikleri iki motorlu bir tepkili uçağı sefere koymuşlardır. 1958’de Comet IV. ‘le birlikte Amerikalıların “DC-8” ve “Boeing-707”, Fransızların “Caravelle” adlı uçakları yapılmıştır. Bunların hızları saatte 850-1000 km. arasında değişmektedir. Nazari acidan bakılırsa bu rakam bir türboreaktörün yapabileceği hızın altında sayılir. Çeşitli ülkelerin silahlı Kuvvetle. rinde bulunan avcı ucakları bugün bu hizin iki katına çıkabilmektedir. Gillnümüzde 8 saatte aşılmakta olan Paris-New York hattını, beş buçuk saatte alan özel yolcu jetleri yapılmiştir.

Türkiye’de sivil havacılık çalışmaları 1910 yılına rastlar. Münif Paşanın oğlu Hüseyin Münif ve Veteriner Sadi Fuat Paris’e giderek, çeşitli kurslara katılıp pilotluk diploması almışlardır. En eski havacılarımızdan sayılan Hüseyin Münif, kendine ait özel bir uçakla uzun bir süre uçmuştur. Gelişen havacılık, kadınlar arasında da il. gi görmüştür. “Müdafa-i Hukuku Nisvan”ın üyelerinden Belkıs Şevket, 1913’te Tayyareci Fethi Beyin uçagıyla uçan ilk kadın pilottur. Askeri havacılıkla ilgili çalışmalar 1911 y Inda başlamıştır. İlkin birkaç subay avrupa’ya havacılık öğrenimi için sonderilmis, sonra da uçaklar satin,narak ordunun kara ve deniz kuralınarak ordur vetlerine, have tir.erine, hava kuvvetleri de katılmış.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

deneme bonusu veren siteler